Arjantin’in güçlü yanları vardır: tarımsal emtia ihracatında dünya lideridir ve Buenos Aires Güney Amerika’daki ana ticaret merkezlerinden biridir. Arjantin ayrıca güçlü bir orta sınıfa ve diğer Latin Amerika ülkelerine kıyasla yüksek gelir seviyelerine sahiptir.
Ancak zayıf noktalar da var: yüksek enflasyon tüketicilerin satın alma gücü önünde önemli bir engel olmaya devam ediyor. Ayrıca, son yıllarda iki ülkenin temerrüde düşmesi, yatırımcıların Arjantin’in borçlarını geri ödeme kabiliyetine olan güvenini sarsmış ve faiz oranlarının yükselmesine yol açmıştır.
Arjantin’in fırsatları da var: doğal gaz çıkarma teknolojisindeki ilerlemeler ülkenin büyük kaya gazı rezervlerini erişilebilir hale getirebilir. Ayrıca Arjantin’in yabancı yatırıma açık olması, yıllardır yetersiz yatırım yapılan tarım ve enerji gibi kilit sektörlere yatırım yapılmasını sağlayabilir.
Son olarak, tehditler de mevcuttur: bir piyasa krizi peso ve sermayenin değeri üzerinde yeni kontrollere yol açabilir ve bu da kısa vadede tüketim ve yatırımı kısıtlayabilir. Ayrıca, giderek artan müdahaleci ve heterodoks ekonomi politikaları Arjantin’i sermaye piyasalarının dışında tutmak ve uzun vadeli büyümeyi engellemekle tehdit etmektedir.
Dış Ticareti
Arjantin, ikili mal ticareti açısından Türkiye’den net ithalatçı konumundadır. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, pandeminin patlak vermesinin ardından 2017 yılında 820 milyon ABD dolarından 2019 yılında 693 milyon ABD dolarına gerilemiştir. 2020 yılında Türkiye’nin Arjantin’e ihracatının %14 azalarak 154 milyon ABD dolarına düşmesi, Arjantin’den ithalatının ise 558 milyon ABD dolarına yükselmesi beklenmektedir. 2021 yılında ise Türkiye’nin Arjantin’e ihracatının %55 artışla 240 milyon ABD dolarına yükseleceği tahmin edilmektedir. Arjantin’den ithalatın ise %2 oranında azalarak 546 milyon ABD dolarına düşmesi beklenmektedir. Özellikle, Türkiye’den Arjantin’e makine ve otomotiv ekipmanı ihracatının 2021 yılında 23 milyon ABD doları ile önemli ölçüde artması beklenirken, Arjantin’in hayvan yemi ithalatının ülkeye yapılan tüm ithalatın %60’ını oluşturacağı tahmin ediliyor.
